10 Eylül 2014 Çarşamba

Bizim icin Var olan Bolluk- Bereketi Almak

Transformal nefese başladığımdan beri ilerleme kaydetmeye ve öğrenmeye çalıştığım konulardan biri de benim için hazır olan mucizeleri, bolluk- bereketi, hediyeleri, sevgiyi almakla alakalıydı. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim almaya açık olmak kavramı bizim için var olan güzellikleri kolaylıkla kabul etmek ve bize ulaşması için kendimizi açmak. Nefesten önce kendimin almaya kapalı olduğunu dahi bilmiyordum ve hep maddi sıkıntılar çekiyor, istek ve dileklerime hep çok çabayla ulaşıyordum. İstediğim şeylere ulaşmak için ya büyük bedeller ödemem ya da büyük çabalar sarf etmem gerekiyordu. Nefesle birlikte vücudumuzda çalıştığımız noktalardan birinin (akupunktur ve meridyen noktaları) alma noktası olduğunu ve oradaki blokajın seans sırasında açılması ve oraya daha çok nefes gitmesi ile benim de hayatımda bolluk bereketin artmasının doğru orantılı olduğunu öğrendim. Zaten nefese devam ettikçe isteklerime daha kolay ve hızlı ulaşır hale gelmiştim. Buna rağmen eski yazılarımda da bahsetmiştim, melekler bana araba plakaları ile işaretler veriyorlar ve sürekli  ‘AL’ plakalı araçlar görüyordum. Ben bunu hep kendimi almaya açmak olarak yorumluyor ve daha ne yapmalıyım ki diye düşünuyordum. Bu konuda da meleklerden yardım istemeye devam ediyordum. Bir taraftan da Allah’da kaynağın sınırsız ve sonsuz olduğunu biliyor ve bu kaynağın bana aynı sonsuzlukta akmadığına şahit oluyordum. Burada suçlu Allah değil bendim. Kendi sorumluluğumu alıyor ve neden diye Allah’ı suçlamak yerine neden almıyorum diye kendime soruyordum. Evet eskiye göre borçlarımı daha kolay ödüyordum, ne zaman bir ödemem olsa illaki o ay hiç bilmediğim bir yerlerden maaş dışında bir para geliyordu. ( Hatta bir keresinde eşimin taaa üniversiteden hiç hatırlamadığı bir arkadaşı aradı ve 20 yıl önce çok zor bir zamanda 400 Euro eşimin ona borç verdiğini ve şimdi (yıl 2014’de)geri ödemek istediğini söyledi, kız bankacı imiş ve eşimin numarasına banka maaş bilgilerinden ulaşmış ve tam ihtiyacımız olan ayda da borcu bize geri ödedi. Yani paranın nereden geleceği ile kafamızdaki sınırlamaları kaldırmamız lazım. Para sadece maaşla gelmez, her yerden ve her koşulda gelebilir. Kaynak sınırsız ve sonsuz, sadece almasını bilelim.) Gelelim sınırsız ve sonsuz kaynağın bize akmasına neyin engel olduğuna. Bu konu üzerine çalıştıkça ve düşündükçe fark ettim ki almak istediğim şeyleri hep erteliyordum, almak için hep biraz daha borcumuz bitsin o zaman alayım, bu ay acelesi yok bir daha ki aya kalsa da olur diye kendim için almayı erteliyordum. Ben erteledikçe paranın da bana akışını engelliyordum. Ben almıyordum, kaynaktan da bana akmıyordu. Enerji bende tıkanıyordu. Ne kadar harcama gücüm olmadığını düşünsem de kendi istediğim şeyleri başkalarının değil ama sadece kendi istediğim şeyleri, bu bir kitap da olabilir, bir ayakkabı ya da bir kıyafette almayı ertelememeye karar verdim . Hatta özellikle almaya başladım. O ay ödeme gücüm var mı yok mu ona bakmadan aldım. Ne de olsa sınırlar  benim kafamdaydı. Bolluk ve bereket, para akışı ve paranın alma- verme döngüsü bu sayede sağlanmış oluyordu ve herhangi bir tıkanıklık olmadan paranın bana akması, benim kendi ihtiyaçlarımı almamla sağlanıyordu. Ben kendi ihtiyaçlarımı önemsedikçe ve aldıkça para da gelmeye devam ediyordu. Alma- verme dengesi sağlanmış oluyordu. (Tabii burada parayı şuursuzca harcamaktan ve tüketim toplumu olmaktan bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın, sadece benim için ihtiyaç olan ve beni mutlu edecek şeyleri almayı ertelememekten bahsediyorum.) Nihayet meleklerin mesajını doğru algılamıştım. Tabii bunu çözmem biraz zaman aldı. Bugün bu bilgileri bir arkadaşımla paylaşırken, sizlerle de paylaşmam gerektiği aklıma düştü. Sonuçta bir çözüm bulunmuşsa, bir kolay yol varsa ve ben bunu bulmak için uğraşmışsam, diğer insanlar bu bilgiye kolaylıkla, çaba sarf etmeden ulaşmalıydı. Bizim için tecrübe olan ve çabalayarak bulunan şeyler diğer insanlar için daha kolay olmalıydı. Bence tecrübe paylaşılmalıy di ki bu tecrübeden faydalanmak isteyenler de kısa yoldan rahata erebilsinler. Belki de tekamül de ki yerim budur, deneyimlemek ve paylaşmak. Belki de tekamül de hiçbir yerim yoktur, sadece olan yaşanılanı paylaşmaktır.

Sevgi,nefes,ışık ve aşkla …

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder