26 Şubat 2013 Salı

GÜVEN


Burada paylaştığım fotoğraf çok sevdiğim bir arkadaşıma ait ve o fotoğrafın adını tedirgin koymuş. Ben bu fotoğrafa baktıkça dünyaya gözlerini açmış saf ve temiz bir ruhun güvensizliğini görüyorum.Yaratıcıdan yani anneden göbek bağının kesilmesi ve bulunduğu güvenli ortamdan anne karnından çıkarılması . İşte bu tedirginlik bütün hayatımızı etkiliyor. Çocuklardaki doğum travması denilen ve tüm yaşamı etkilen bir tedirginlik. Herkes o kaynaktan koptuğu anda geldiği dünyada güvende olmayı istiyor. Hep güvenli bir ortam arıyor. Anne ise tabi ki mutlu ancak başına gelenlere,doğum sonrası travmalarla birazda şaşırmış vaziyette bebeğe o anne karnındaki güveni farkında olmadığından sağlayamıyor. Bu bebeğin gözlerindeki bakış gibi tüm hayatı tedirgin ve ürkek geçiriyoruz. Kimseye tam anlamıyla güvenemiyoruz ve bu hayatta kendimizi güvende hissetmiyoruz. Bu bilinçaltımıza daha hayatımızın ilk günlerinde yerleşmiş olan güvensizlik duygusu, hiç fark etmesek de iş , aşk, sosyal ilişkiler, aile ilişkilerimizi hayatımızın sonuna kadar olumsuz etkiliyor.Geldiğimiz yer yani yuva, anne karnı güvenliydi,orada koşulsuz seviliyorduk,beslenmek için bir şey yapmamıza gerek yoktu.Korku yoktu,çaba yoktu.Her şey kolaylıkla bize geliyor ve yaşıyorduk. Tüm bu kolaylıkları bırakıp dünyaya geldik ve tedirginiz. Aslında yapılması gereken aynı oradaki gibi çaba sarfetmeden yaşamak. Kolaylıkla ve neşeyle yaşamak.Hiçbir şeyi dert etmeden, sadece ihtiyacımız kadarını satın alarak, azla yetinerek ve herkesi ve her şeyi koşulsuz severek, minimum çabayla yaşamak aslolan. Çaba sarfetmek ,var olan mükemmeli bozmaktır. Bir şey olmuyorsa çaba işin içinde olsa da olmasa da olmaz.Bu çocuğun bakışındaki tedirginliği bırakarak , kolaylıkla ve neşeyle ve sevgiyle yaşamak dileğiyle. Gökyüzündeki güneşin farkına vararak,havanın sıcak ya da soğuk olmasına aldırmadan ikisinin de tadını çıkararak,ne kadar karanlık olursa olsun ayın ve yıldızların nasıl bir ışık saçtığını ve geceyi aydınlattığını fark ederek, sevdiklerimize daha çok sarılıp, utansak da daha çok öperek ve seni seviyorum diyerek, her gün hayatınızda var olan en az üç güzelliğin farkına varıp şükrederek yaşamanıza niyet ediyorum. Ben nefesten sonra zaten böyle yaşıyorum, çok şükür.


Yazıda paylaştığım fotoğraf çok sevgili arkadaşım Murat Aksoy'a  aittir.Kendisinin izniyle bu sitede paylaşılmıştır.

25 Şubat 2013 Pazartesi

BOYUT GEÇİŞLERİ


http://indigodergisi.com/2013/02/boyut-gecisleri/

Boyut geçişleri benim içinde kişi içine döndükçe oluşan bir şey, nefsini terbiye ettikçe ya da egosunu törpüledikçe kişi diğer insanları iyi-kötü , güzel- çirkin diye ayırmadan koşulsuzca kabul edebiliyor. Karşınızda çok kötü dediğiniz bir kişi belki de size kötülüğü göstermek için orada. Onu anlamak ve görebilmek önemli olan. Yaşadığımız her şey doğru pencereden bakabilirsek bize bir şeyler öğretmek için var. Dualite yani ikilik (iyi-kötü , güzel-çirkin vs.) bizim zihnimizin ürünü.Aslında var olan mükemmel. Birisini gördüğümüzde hiç sevmedim çok negatif elektrik yayıyor diyorsak aslında orada rahatsız olduğumuz kendi negatif enerjimiz sadece karşıda gördüğümüz kişi bize ayna tutuyor ve bizi bize gösteriyor.Biz ise ne yapıyoruz o kişi ile görüşmemeyi seçiyoruz.Kendimizi fark etmiyoruz. Çevrenize bir bakın gerçekten sevdiğiniz insanlar yanınızdaysa bu yaydığınız pozitif elektrikdendir. İnsan enerjileri belki sadece özel makinelerle fotoğraflanabiliyor fakat küçük çocuklar ve bilinçaltı bunları bir şekilde gözle görülmese de fark ediyor. Eğer neden ben yalnızım diyorsanız lütfen 'kimse beni anlamıyor' diye suçu başkasına atmak yerine bir dönüp içinize sorun sizin negatifi yaymanızı sağlayan ,sizi acıtan,inciten duygu ne? Onu bulun ve o yönünüzü kabul edin önce. Çünkü kendini iyi hissetme önce içimizde var olanı kabul etmekle başlıyor. Kabul etmek ve görmek. Kabul edince hayata 1-0 önde devam ediyoruz.Sonra da sorunu çözmek için hayatın size sunduğu işaretlere dikkat edin.Çözüm sizde.Boyut değiştirmek için kendi içimize doğru olan merdivenleri ağır ağır, hazmederek çıkmak lazım.Yolunuz koşulsuz sevgi,nefes ve ışık olsun.