22 Eylül 2017 Cuma
Beklenen Prens
Hepimiz bizi uykumuzdan uyandıracak bir yakışıklı prens bekliyoruz, Gelip bizi öpecek ve masal mutlu sonla bitecek. Keske böyle olsa ama ne yazık ki emeksiz yemek olmuyor. Uykumuzdan uyanmak, yasadığımız tekrar eden sorunlarda kendi sorumluluğumuzu almak zorundayız. Enerjiler bizi uykudan uyandırmak için sürekli zorluyor , öğretmeye , sorumluluk almaya davet ediyor ama biz söylenmekten, hayatimiz hakkında ve dunya hakkında şikayet etmekten baska bisey yapmıyoruz ne yazık ki. Bu enerjilerde, bu donemde dünyaya gelmeyi seçmemizin asil sebebi de aslında uyuduğumuz derin uykudan uyanmak ve etrafımızdaki insanları da uyandırmak. Nasıl bir uykudayız, hayati yemek, icmek, gezmek ve calismaktan ibaret saniyoruz. Kendi degerimizin farkinda degiliz. Bugüne kadar hep başkalarının istekleri bizim isteklerimizin önüne geçti. Toplumsal kültürde bencillik kotu algılandığından biz iyice bencil olmayalım aman diye abarttık ve kalbimizin isteklerini hep geri plana bıraktık, hep once başkaları için yaşadık. Diger insanlar ne der, onları nasıl mutlu edebilirim diye omrumuzu heba ettik. Tam da simdi degerimizi fark etme zamanı, ertelediklerimizi yapma, mutlu olma zamanı. Bir prens falan yok ne yazık ki ,sorumluluk bizde. Bugüne kadar yaptığımız yanlış secimlerde de doğru secimlerde de kararı hep biz verdik ,uzulduk ya da sevindik ama biz seçtik. Lütfen artık secimlerimizin arkasında duralım. Hepimiz yaptığımız herseyi - en iyi bildigimiz sey o an o - oldugu icin yaptik ve derinlere inerseniz goreceksiniz ki hepimizin amaci ayniydi. Biraz daha fazla sevilmek. Simdi uyanma vakti dememin sebebi iste bu fark etmemiz gereken biz kendimizi sevmezsek eger kimse bizi sevmez. Ne zaman ki Allah in ilahi cocugu oldugumuzun farkina variriz. Tek, essiz ve biricik oldugumuzun, bizden bir tane daha olmadiginin farkina variriz iste o zaman hayat yeniden baslar. Degerlisin, teksin ve hep sevildin. Simdi sira kendini sevmende, kendi degerini kendine vermende, kendine sefkat gostermende, bilge tarafinin sesini duymanda, sahne senin artik. Sen aynadaki seni daha cok sevdikce fark edeceksin ki baska hic bir taviz vermene gerek olmadan, sihirli bir degnek hayatina dokunmus gibi insanlarin sevgisi sana akacak. Cunku bilmelisin ki etrafinda gordugun herkes sana senin bir yanin hakkinda ayna tutuyor. Sen kendini sevmeyince , insanlar aynada seni sana yansitiyor, sen kendini sevince yine seni sana yansitiyorlar yani anlayacagin hersey sende bitiyor arkadas. Seninle basladi, seninle degisecek. Secim senin ya uyumayi secersin ve bir beyaz atli prens beklersin ya da uyanip aynaya bakip kendini sevmeye nerden baslayacagina karar verirsin. Hadi kalk ayaga, baska bir dunya yaratmak senin elinde.
Sevgi, nefes, isik ve askla...
Etiketler:
ayna,
beyaz atli prens,
essiz,
hayat,
kahraman sensin,
knedini sevmek,
kurbaga,
masal,
sorumluluk,
tek
Geçen sene bir yılbaşı gecesi babam beni bırakıp gittiğinde, aslında anladım ki ölüm bir son değil başlangıç. Küçük bir kız çocuğuydum ve ilk aşık olduğum adam istemesem de beni bırakıp gitmişti. Hayatta ilk terk edilişim değildi ancak en acısıydı. Onun nereye gittiğini bulma sürecim beni buralara kadar getirdi. Transformal Nefes seminerlerinin birinde kulakları çınlasın ve güzellikler hep onunla olsun:) sevgili Ömer İnan babamı çok özlediğim bir anda onun bana bir hediye bırakarak gittiğini söylediğinde düşündüm ve evet dedim gitti ve bir arayış hediye etti bana.Babamın bir ruhu olduğunu ilk o zaman fark ettim ve ruh ölümsüz dedim. Babamı ararken kendimi buldum. Sonra da yolculuğumu paylaşmaya karar verdim.Bu yolculukta yoluma çıkan ve yolumu açan herkese çok teşekkürler. Umarım yaşadıklarım ve yazdıklarım kalplerinize ulaşır ve kendi hikayenizi yazmanıza vesile olur...
Sevgi, nefes, ışık ve aşkla ...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)