15 Ocak 2014 Çarşamba

Çemberin Dışına Adım Atmak




Bu aralar etrafımda hep dertlerinin farkında olan ve değiştirmek için de hiç bir şey yapmayan insanlar mevcut. Ben de her onlarla konuştuğumda her cümlemde elimden geldiğince bildiklerimle onlara yardımcı olmaya çalışıyorum ve fark ediyorum ki pek de işe yaramıyor. İstiyorum ki benim para harcayarak öğrendiğim bilgiler, hazırca onlara ulaşsın, benim araştırarak bulduğum, okuduğum, üstünde kafa yorduğum bilgilere benden daha kolay ulaşsınlar. Ancak görünen pek de böyle olmuyor çünkü ben ne söylersem söyleyeyim insanlar kendi doğrularının peşinde gitmekteler ve baş edemedikleri sorunların çözümü mevcut olsa ve çözümü bilseler bile yerlerinde saymaya ve sorunlarından şikayet etmeye devam etmekteler. Bir örnekle açıklamak gerekirse çevremdeki insanlar bir çemberin içinde sürekli mızmızlanarak ve söylenerek dönüyor ve kardeşim bak böyle bir yöntem var ya da bir sürü yöntem var kendine en uygun olanı dene ve çemberin içine değil de dışına doğru bir adım at, bir de bunu dene dediğinde pek yardımcı olamadığın gibi biraz da herşeyin çözümünü bilen, bilmiş, itici bir tip oluyorsun. Bugüne kadar hep faydalı gördüğümü insanlara söylemekten çekinmedim ve hep de bunu insanlara yardımcı olduğumu düşündüğüm için keyifle yaptım taa ki dün akşam bir arkadaşımla konuşurken yaşadığım farkındalığa kadar. Dün böyle alakasız bir konuyla ilgili arkadaşımla konuşurken konu nasıl geldi anlamadım benim insanlarla paylaştığım bilgilere geldi. Arkadaşım bunun itici olduğunu söyledi ben de özelliklede hastalıkların arkasında yatan sebeplerin duygular olduğuyla ilgili bilgiyi itici de olsa insanlarla paylaşmaya devam edeceğimi (burada da benim egom devreye giriyordu, yardım etme istediğide bir ego )çünkü bu konuda insanların uyanması gerektiğini (başka bir yazıda bunu uzun uzun yazarım) ve itici de olsa paylaşarak bir farkındalık yaratmaya çalıştığımı söyledim. Arkadaşıma da tamam eğer ses tonum, anlatma tarzım, seçtiğim cümleler iticiyse bunları nasıl daha hoş hale getirebileceğimi düşüneceğimi ve önerisini alıp,kabul ettiğimi söyledim. Sonra eve gittim ve bu konuda kendimi nasıl daha sevgiyle ve keyifle ifade edebilirimi düşünmeye başladım. Bendeki bu farkındalığı yaratan arkadaşımın da benim bir şeyi fark etmem için gönderilmiş bir aracı olduğunu düşündüm. Ona hiç kızmadım, kırılmadım ve kendimin farkına varmamı sağladığı için teşekkür ettim. Kendimde bu süreci değiştirmek için hem bilgimi paylaşabilmek, insanalara faydalı olabilmek hem de bunu yaparken itici olmamak adına nasıl bir yol izlemem konusunda düşünmeye başladım. Ve dedimki Allah'ım ben bildiklerimi keyifle ve sevgiyle paylaşmak istiyorum ve paylaşacağım insanları ve ne şekilde paylaşmam gerektiğini karşıma çıkar. Kolaylıkla ve sevgiyle bilgi dolaşsın. Sonra nerede yanlış yaptığımı bulmaya çalıştım ve ortaya çıkan sonuş ' asla senden yardım istemeyen birine yardım etme ' bilgisiydi. O kişi sana danışmadan sen fikrini söylediğinde onun için sıkıcı biri oluyordun ve bir süre sonra seninle iletişimi kesiyordu. Çünkü çözümleri biliyordun ancak o sorununu çözmek istemiyordu ki, o sorunla yaşamaya ve kurban rolüne alışkındı. Bildiği, öğrenilmiş davranışı sadece söylenmekti, eyleme geçmek ona göre değildi. Bunu fark edebilmek benim için çok özel bir bilgiydi. Artık sadece benden yardım isteyene yardım edecektim, bunun dışında da kimse ile ilgili görsem ve bilsem dahi yorumda bulunmayacaktım. Ben ne  zamanki bunu fark ettim çok şükür ki gerçekten yardım isteyen ve zamanı gelen ve bilgiye ulaşması gereken insanlar beni kendiliğinden bulmaya başladı. İşte tam da bu anda yapılması gereken en doğru şekilde bilgiyi aktarmak ve farkındalığıma şükretmekdi. Ben hiçbir şey yapmama gerek olmadan kendi ışığımı yayarsam, koşulsuz sevgiyi, neşeyi ve yargısız olmayı sadece sözle değil hareketlerimle ve gözümdeki ışıkla da etrafa yansıtabilirsem zaten zamanı gelen ve bilgiyi almaya hazır olan benim ışığıma doğru gelecekti. Hiçbir şey yapmama gerek yoktu. Yapılması gereken sadece sevgide ve neşe de kalmak ve ışıldamakdı...

Sevgi,nefes,ışık ve aşkla...


Not: Fotoğraf internetten alıntıdır.

Melek Enerjisi Deneyimi


Bugün de başka bir deneyimi aktarmaya çalışacağım.11.01.2014'de Melek Enerjileri eğitimine katıldım ve neler öğrendim neler. Aslında size ilk meleklerle nasıl yollarımızın kesiştiğinden bahsedeyim ki süreç daha açıklayıcı olsun. Birgün Meleklerle Yaşamak kitabı elime geçti ve okurken, kitapda ne zaman neye ihtiyacınız olursa onlardan yardım isteyebilirsiniz yazıyordu ve bir sürü de melek adı vardı. Bu sürecin siz meleklere inansanız da inanmasanız da işleyeceğini söylüyordu. O kadar çok melek adı vardı ve hepsi de farklı işlerle ilgileniyorlardı. Onları ezberlemek bana çok zor geldi ve kitapda da bir de Başmelek Mikail'den bahsediyordu ve onun başmelek olduğu, tüm meleklerin başı olduğu ve neyle iligli olursa olsun ondan yardım isteyebileceğimiz yazıyordu. Ben biraz çocukluğumdan beri okuduğum kitaplardaki işime yarayacak önerileri kendimde denerim, işe yarayıp yaramadığına göre de yaşantımda kullanırım ya da kullanmam. Meleklerden yardım isteme işini de aman varlar mı yoklar mı, ufak şeyler için onları rahatsız etmek günah mı, ya da Allah varken meleklerden istemek günah mı gibi sorgulamadan denemeye karar verdim. Başladım Mikailden yardım istemeye evden geç çıktığımda dolmuşun hemen gelmesi ve işe yetişmem için, trafikte kırmızı ışığın yeşile dönmesi için, yaptığım nefes seanslarında danışana en yüksek şifanın sağlanması için, işyerinden izin alıp nefes eğitimlerine katılmak için,daha aklınıza ne gelirse hepsi için kullandım. Her çağırdığımda da bana yardım ettiler ve beni desteklediler. Sonra kitapdaki gibi bozuk paralar ve hiç alakasız yerlerde çok alakasız tüyler buldum,sonra çocukluğumda sürekli yaptığım bulutları şekillere benzetmemi hatırlattılar bana ve bulutlarda onları görmeye başladım, varlıklarını bana ispat etmek için ellerinden geleni yaptılar. Sonra meleklerle yolculuğum araba plakalarına taşındı. Bir yere gidip bir işimi halletmem gerekiyor ve gidersem halledip halledemeyeceğimi bilmiyorum ve halletmem lazım. Meleklerden yardım isteyip oraya gidersem işimi halledebilecekmiyim bana bir işaret verin diyorum ve trafikte önümdeki plaka GEL oluyor, bazen ev alım satımı ile ilgili soru soruyorum aynı anda iki araba ve birinin plakası EV diğerinin plakası AL oluyor. Bu örneklerden bir sürü sayabilirim. Tüm bunların üzerine eee ben bari bir melek eğitimine gideyim diyorum ve melekler için özel bir sayı olan 11 Ocak tarihine denk geliyor eğitim. Eğitimde öncelikle beni ilk etkileyen insanın yatay bir çizgide ilerlediği ve böyle ilerledikçe insan olarak kalacağı, hırs, kavga, hır-gür, önyargılar, ben bilinci ve yorucu bir hayatla uğraşacağı ancak dikey bir yolda ilerlerse kamil insana ulaşabileceği yani neşe, güven, koşulsuz sevgi, biz bilinci, birlik bilincine ulaşacağı idi. Sonra meleklerin dışarda bir yerlerde değil aslında yaradan gibi bizim içimize olduğu ve bizim içimizdeki gücü harekete geçirdiğini öğrendim. Oysa ki ben hep beyaz kanatlı uçan melekler hayal etmiştim. Sonra başladık meleklerle çalışmaya önce Mikaille tüm negatif duygularımızın biriktiği omurga temizliği yaptık. Çünkü yaşam enerjisi ancak dik durursak akabilirdi tüm bedenimizde ve omurgadaki duygular biriktikçe kamburlaşmamıza neden oluyordu. Sonra Sachiel le bolluk bereket çalışması yaptık. O da çok ilginçti paranın bizim paramız olmadığını evrende dolaşan evrene ait bir şey olduğunu ve dolaşmasına izin vermek gerektiğini öğrendim. Ne kadar harcamamak için çaba sarfedersek,onu kendimizde tutarsak, paranın akışını ve döngüsünü engelliyorduk ve hep kıtlık bilincinde kalıyorduk. Para tıpki kıyafetlerimiz gibi, eşyalarımız gibi hatta bedenimiz gibi bize ait bişey değildi sadece kullanım hakkımız vardı üzerinde ve tam bulunduğum anda ihtiyacımı karşılayacak kadar olduğu sürece en zengin kişi bendim. Parayı serbest bıraktım ve ihtiyacım olduğunda tam da ihtiyacım kadarının bana geleceğini bilerek ve buna güvenerek bu çalışmayı tamamladık. Sonra meleklerle affetme çalışması yaptık, kızdığımız insanların bize bizim farklı bir parçamızı yansıttığını, affetmenin bu parçamızı kabul etmek ve onunla barışmak olduğunu öğrendik. Farklı farklı meleklerle çalışarak bağ kesme,topraklanma, ilişkileri şifalandırma, uzaktan şifa ve Rafielin şifa çalışmasını öğrendik, Bu enerjiyi,  benimde çalışmalarımda kullanabilmem için bu melek enerjisine uyumlandım. Tüm bu çalışmalar gözlerimizi kapatıp, meditasyon şeklinde yapıldı. Ben reiki ile de ilgilendiğimden melek enerjilerini yoğun olarak hissettim ancak hiç meleklere inanmayan ya da hiç bu çalışmalarla ilgisi olmayan biri için süreç nasıl işler onu bilemiyorum. Bu güzel bilgiler için sevgili Seçil Damar'a çok teşekkür ediyorum.Bakalım bundan sonra yolumuza hangi deneyimler çıkacak, keyifle paylaşmak dileğiyle.

Sevgi, nefes, ışık ve aşkla


Eğitim aldığım kişi : Seçil Damar
Telefon                : 0 535 967 63 81
E-mail                 : secil.damar@gmail.com



13 Ocak 2014 Pazartesi

Yeni Bir Deneyim - Aile Dizilimi



Bundan sonra burada hissettiklerimin yanında bir de katıldığım spiritüel eğitimlerde kendi yaşadığım deneyimleri dilim döndüğünce aktarmaya çalışacağım. Piyasada olan bir çok eğitimden hangisi iyi, acaba ben bu ruhsal konulara nereden başlasam, neler yapsam benim için daha faydalı olur ama bu konulardan da hiç anlamıyorum diyenlere bir kapı açarsa yazdıklarım ne mutlu bana. 12 Ocak 2014 Pazar günü Halise Baydar'ın aile sergisi (aile dizilimi) açılımına katıldım. aile sergisini yöneten kişinin rehberliğinde kozmik bilinçten bilgilere ulaşılarak yapılan bu çalışmada, 10-15 kadar hiç tanımadığım kişinin içinden annemi, babamı,kardeşimi,ailemdeki kürtajları,annem çalıştığı için beni büyüten kadını ve kendimi seçtim . Yaptığım tüm çalışmalarda anne olmakla ilgili korkularım olduğu ve onları çözmem gerektiği çıkıyordu. Ben de bu sorun için açılım yaptırdım. Beni tanımayan ve hayatım hakkında hiç bir şey bilmeyen insanların aynı benim hayatımdaki insanlar gibi cümleler kurmaya başlaması inanılmazdı. Çıkan sonuçta ben anneme ve annaneme beni bakmadıkları ve beni büyüten kadına verdikleri için kızgınım ve çocuk doğurmayarak onları cezalandırıyorum. Orada annemin caresizliğini baktırmak istemediği halde mecburen beni o kadına bıraktığını başka bir pencereden görmek, babacığımın aslında kızgın olduğu kişilere hiç bir kızgınlık beslemeyerek sevgi dolu öldüğünü görmek, çocuk için genlerine güven diye bir bilgi almak hepsi inanılmazdı. Hiç tanımadığım insanlar benim hayatımı bir tiyatro sahnesinde gibi canlandırıyor ve bende dışarıdan izliyorum. Hem ağlıyorum, hem bu insanların bu cümleleri nasıl kurduklarına şaşırıyorum, hem mesajlar alıyorum. İnanılmazdı, insan aklının alabileceği bir çalışma değildi. Ben buradan ne kadar anlatırsam anlatayaım hep  kafanızda bu çalışmayla ilgili sorular olacaktır. Ben de çalışma içinde diğer insanların kendileri için yaptırdıkları açılımlarda onların seçtiği kişi oldum bazen anne oldum,bazen baba oldum,bazen de bir duygu oldum mesela öfke olarak oyuna dahil oldum. Yalnız karıştırılmasın bu bir tiyatro oyunu değil kimin ailesinde hangi kişi olarak kalkıyorsanız o kişiyi hiç tanımadığınız halde onun sözlerine,ruhuna,bilgisine sahip oluyorsunuz, mesela öfke olarak sisteme dahil oluyorsanız açılımı yapılan ailede en öfkeli kişi kimse bilmediğiniz halde o kişiyi gidip o kişinin yanında durup onun öfkeli olduğunu temsil ediyorsunuz. Diyeceksiniz ki nasıl oluyor böyle birşey oluyor, bu imkansız. Benim bu çalışmaya katılmamda Halise Hn'ın en önemli cümlesi şuydu, nasılın ne önemi var, eğer süreç işliyorsa ve kesin işliyor, zihnimizle nasıla takılmak bize ne kazandırır. Gidip deneyimlemek ve atalarımızdan gelen,annemizden babamızdan gelen ya da hiç bilmediğimiz bilinçaltımızdan gelen bir kalıbı ortaya çıkarmak ve onu kabul etmek ve şifalanmasına izin vermek. Bu şekilde hem kendinize,hem de atalarınıza şifa götürüyorsunuz. Eskiden süregelen bir kayıt mesela ailede bir tecavüz var annanenin annesinde o tecavüz bugündeki sizi cinsel problemler olarak etkiliyor ve siz aile ile ilgili geçmiş nesilleri de bu çalışmayla şıfalandırdığınızda bu süregelen kaydı çocuğunuza taşımıyorsunuz. Bazen anne ve babamızın öfkesini de biz üstlenebiliyoruz farkında olmadan ve hiç bilmeden o öfkeyle yaşıyoruz. Bu çalışma hem bugünümüzü hem de atalarımızı şifalandıran ve gelecek nesillere yük bırakmayan geçmişle ilgili kayıtları şifalandıran bir çalışma. Gelelim detaylara , bu öyle her önüne gelene yaptırılacak bir çalışma da değil. Kişiler gerçekten inanılmaz psikolojik açılımlar yaşayıp, çok farklı süreçlerle karşılaşabiliyorlar. Bu süreçleri iyi yönetecek hem ruhsal olarak iyi bir rehber hem de psikoloji eğitimleri almış birinin süreci yönetmesi çok önemli . Tavsiyem aile sergisi yaptıracağınız kişinin, eğitimini, çalışmalarını çok iyi araştırmanız. Ben şanslıydım çünkü çok özel bir kadınla Halise Baydar'la bu deneyimi yaşadım. Bu işin ustalarından biri bence inanılmaz bir ruhsallığa ve bilgi birikimine sahip ve hiç durmadan kendini katıldığı eğitimlerle geliştirmeye devam ediyor ve sıcacık da bir enerjisi var. Bir farkındalık yaşamak, hayatınıza dışardan bakabilmek için mutlaka ve mutlaka herkesin hayatında en az bir kere bu işin gerçekten ehli olan bir kişiye yaptırması gereken bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Ancak bu yolculuğa bu çalışma ile mi başlayayım derseniz çok güçlü bir çalışma olduğundan,yüzleşeşeceklerinle başa çıkmayı öncesinde öğrenmiş olmak gerekli derim. Genelde biz uyanıp, farkındalıkla ruhsal bir yolculuğa başladığımızda kendimizde pek hata bulmayız , başımıza gelenler, yaşadığımız kısır döngüler hep başkalarının yüzündendir. Böyle düşünenler bu çalışmayla, yüzleştiklerinden rahatsız olabilirler ve suçu da bu çalışma işe yaramaz diye çalışmaya atabilirler. O nedenle öncelikle transformal nefes ve diğer çalışmalarla biraz  farkındalık sahibi olup, kendimizle yüzleşip, artık herkesin önünde ortaya dökülecekler belki de bazen en mahrem yanlar sizi üzmeyecek ya da utandırmayacak hale geldiğinde denemenizi öneririm. Aşağıda HaliseHn'ın Hasan Sonsuz Çeliktaş'la birlikte çektiği kendisi ve çalışmasıyla iligli bilgilendirici sohbetide bulabilirsiniz. Bu vesile ile Hasan Sonsuz Çeliktaş'a da teşekkür ediyorum, bu özel kadın onun sayesinde yoluma çıktı ve yolumu açtı. Son bir şey daha Hasan'ın Sonsuz Muhabbetler adında internette bulabileceğiniz videoları var her bölümde spiritüel konularla ilgili hiç bu konularla alakası omayan insanların bile anlayacağı dilde bilgiler veriyor ve sonunda da kitaplar öneriyor. Ben keyifle izliyorum,sizlere de tavsiye ederim.

Sevgi, nefes ve aşkla ...

Sonsuz Muhabbetler 8

http://www.youtube.com/watch?v=W5CyilPyAO8