19 Şubat 2014 Çarşamba

İÇİMİZDEKİ BİLGE

Bu yazı da facebook da paylaştığım birden bire aklıma gelen ' belki de bu karmaşa da yapılması gereken tek şey, içimizdeki bilgeye kulak vermek ' cümlemden sonra çıktı. Sonra yaşadığım sürece baktım ve evet gerçekten aslında içimizde bizim hayat telaşından ve zorluklardan unuttuğumuz, aslında tüm sorularımızın ve sorunlarımızın cevabını bilen bir bilge vardı. Ne zaman ki sessiz kalıp, o bilgeyi dinlemeye ve  duymaya başladım, işte o bana neyi gerçekten yapmak istediğimi , neyi  de zorla yaptığımı anlattı. Ne zaman önemli bir karar almam gerekse o bilge, iç ses ya da siz onun adına ne  diyorsanız, bana doğru yolu gösteriyordu. Sanki benim için en hayırlı olanı o biliyordu da ben bilinçli zihnimle kararsız kalıp,sancılarla karar vermeye çalışıyordum. Hayatı zor olarak algılıyorum ve sürekli bir savaş ve mücadeleyle karşılaşıyordum. Önce neden böyle oluyor ve bu algı bize nasıl yerleşiyor,ona bakalım sonra da bu bilge ne zamandan beri var niye unuttuk ve şimdi tekrar hatırlıyoruz ve nasıl bundan daha çok faydalanabilir ve kolay bir hayat süreriz . Öncelikle bu bilgeyle birlikte doğuyoruz, buraya yani dünyaya gönderilirken o bilge bize yol göstermek
üzere bizimle geliyor ancak çocukken yaşadıklarımız, ailemiz, okul da öğretmenimiz, büyüklerimiz hepsi bize bunun bir zırvalık olduğunu, hayatın zor ve mücadele gerektirdiğini öğretiyorlar, çok çalışmazsan başarılı olamazsın, istediklerini elde edebilmen için çok çalışman ve çok para kazanman lazım, güçlü olmalısın ve hakkını savunmalısın, kendini kimseye ezdirme gibi kalıpla büyütürler. Bizde bu kalıplarla sürekli ayakta kalmak için bir savaş ve mücadele için de olmamız gerektiğini, o küçücük aklımızla karar veriyoruz ve başlıyoruz hayatla savaşmaya. Bu savaş hiç bitmiyor, mücadele hiç bitmiyor, içimizdeki savaş bitmedikçe dışarıdaki yaşamda da kaos hep sürüyor. Doğduğumuzda, özümüzde her şeyi bilen bir bilgenin olduğu ve ne zaman başımız sıkıştığında ona sorular sorabileceğimiz ve cevaplarında kolaylıkla orada olduğu öğretilse, biz o bilgeyi hiç kaybetmeden ve huzur içinde yaşarız. Peki bizim için çok mu geç sil baştan bu bilge ile irtibata geçemez miyiz evet tabi ki geçeriz. O hep oradaydı biz onu bir kenara bıraktık, daha doğrusu orada olduğunu hiç bilmiyorduk,bize orada olduğu hiç öğretilmedi, şimdi ise yavaş yavaş fark ediyoruz. Bu bilge ile tekrar iletişime geçmek için biraz hayat karmaşasından uzak kalmak lazım. Evet bu nasıl mümkün olabilir bu hızlı tempoda zaten hiç bir şeye yetişemiyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Eğer daha kolay bir yaşam istiyorsak ve mücadeliyi bırakmak istiyorsak günde 3 dakika ile bu işe başlayıp bu süreyi uzatabiliriz. Başta bu bilgenin sesini duymak pek mümkün olmayacaktır. Çünkü okula başladığınızdan beri aklınızı kullanarak yaşıyoruz, tüm kararlarımızı bilinçli zihnimizle veriyoruz. Sonuç da ortada pek de başarılı olduğumuz söylenemez, hepimizin mutlu olmakla ilgili farklı farklı sorunları var. Paramızı kazanıyoruz, istediğimiz yerlere gezip görüyoruz ama hep bir şeylerin eksikliğini hissediyoruz. Bu süreçte de sorgulamalarımız başlıyor , hayatımın amacı sadece bu olmamalı , ben neden bu dünyaya geldim, hayat bu kadar neden zor, neden sevilmek için sürekli bir şeyler yapmam gerekiyor gibi. İçimizdeki bilgeyi uyandırmak transformal nefes seanslarıyla çok kolay çünkü seans esnasında zaten direkt olarak zihnimiz devre dışı kalıyor ve özümüzle bağlantıya geçiyoruz. Bu da farkındalığımızı geliştirerek zaten o bilgeyle bağlantıya geçmemizi sağlıyor. Nefes bu işi çok hızlı yapmamızı sağlayan güzel bir araç, nefes dışında da her gün önce üç sonra beş sonra on dakika sadece kendimizin olduğu sessiz bir odada sevdiğimiz bir müzik eşliğinde,gözleriniz kapalı kendimizi sessizliğe teslim etmekle de yapılabilinir. Öncelikle sessiz duramadığımızı göreceksiniz, hareketsiz oturmak bile zor gelecek ve zihniniz saçmalama şuada 15 dakikadır oturuyorum ve içimde bir bilge olmadığı açık,saçmalık bu diyeceksiniz. Siz sessizliğe teslim olduğunuzda ve zihninizde yaptığınız işi sorgulamayı bıraktığınızda öncelikle sessizliğin sesini duymaya başlayacaksınız evet sessizliğinde bir sesi var ve huzur verici bir sesi var, bugüne kadar hiç duymadığınıza şaşıracaksınız, bu aynı zamanda dinginliğinde sesi , sonra yavaş yavaş belki renkler belki görüntüler görmeye başlayacaksınız , belki de bir ses kulağınıza fısıldayacak bu söylediklerim kişinin görsel ya da işitsel olmasına göre değişebileceği gibi hangi sezgi yolunun daha açık olduğuyla da alakalı , uzun soluklu olarak dayanabilirseniz bunlardan biri mutlaka olacak ve bu sessiz ve kendi başınıza kalma sürecinizi uzattıkça farklı bir dünyanın kapılarının açıldığını göreceksiniz, aslında her şeyin bu mücadele verdiğimiz dünyadan ibaret olmadığını , Mevlana'nın dediği gibi 'bir ben var benden içeri ' yi kendiniz deneyimleyeceksiniz. İşte bu süreçte o bilgeyle tekrar iletişime geçip, dostluğunuzu pekiştirdiğinizde dünya yaşaması o kadar da zor bir yer olmaktan çıkacak ve hayat kolaymış da ben zorlaştırmak için elimden geleni yapıyormuşumu fark edeceksiniz. Benim hayatım hep mücadele içinde geçti ,küçükken neler deneyimlediysem, her işim zor olurdu, terfi almam gecikir, maaş artışım gecikir, en ufak bir tatil planımda bile bir sürü aksilikler çıkardı. Her şey mükemmel olsun istediğimden ve mükemmeli yaratmaya çalıştığımdan çok zorlanırdım. Bu süreçte şimdi geldiğim nokta yine nefes seanslarımdan birinde fark etmiştim bunu, aslında hayat mükemmeldi ben ise bunu görmüyor ve mükemmeli yaratmaya çalışırken ( aslında bu biraz da Tanrı'nın işine karışmak oluyordu) aslında var olan mükemmeli bozuyordum. Şimdi kendimle daha çok baş başa kalıyorum ki bu her zaman mümkün, en basiti yatağa beş dakika erken giderek başarılabilinir, içimdeki bilgeyle iletişimimi hiç koparmadan kolaylıkla yoluma devam ediyorum. Mükemmeli yaratmayı da bıraktım, var olan mükemmeli görmeyi seçiyor ve tadını çıkarıyorum. İçimizdeki bilgeye kolay ulaşmak dileğiyle.

Sevgi, nefes, ışık ve aşkla ...