26 Nisan 2013 Cuma

Nefesin Getirdikleri

Bugün seminerden döndüğüm ilk iş günüm.Yaşadıklarım nasıl anlatılır kelimelerle bilemiyorum.Eğitimi bu hayattaki cennetim diye anlattığında Burcu garip geliyordu, gerçekten bu hayattaki cennetmiş fark ettim.Nefes diye girdiğim yol meğer bambaşka bir yolmuş:) Seminerden dönünce arkadaşım sorduğu sorulara verdiğim cevaplara şaşırıp sende ne var dedi, ben de gözlerimde ne görüyorsun deyince huzur ve neşe dedi. Ne ilaç kullanıyorsun bize de söyle dedi. Ben de düşündüm ve aklıma nefes geldi. Sadece nefes alıyorum dedim.Karşımda bir derin nefes aldı ve ben de alıyorum bak bir şey olmuyor dedi.Ben de dedim ki benimki bağlantılı nefes ( trasnformal nefes) dedim ve anladım ki nefes beni yaradana, özüme bağlayan en güzel yolmuş.iyi ki zorluklar çıkmış ve ben bu yolu seçmişim.

15.11.2012 saat yok

Gelelim eğitim sürecine,yolculukla başlayalım.Öncelikle eğitme gidebilmek için tutarı borç almıştım ve 3 günde iş yerinden ücretsiz izin almıştım.Maddi anlamda zorluklar başlamıştı zaten.Yola çıkıcağım günde iş yerinin önündeki cadde de eylem vardı ve bütün sokaklar kapalıydı.Saat 4 de işten çıktım ve beş dakikalık Havaş yolunu tüm sokakları dolaşmamıza rağmen taksiyle 1 saat 15 dakika da gittim ve taksicide Allah razı olsun bütün kestirme yolları bilmesine rağmen,tüm yolların kapalı olması ve saatlerce her girdiğimiz yolda beklememiz ve en sonunda da asıl gitmemiz gereken yolun açılması ve o yoldan gitmemiz en büyük zorluklardandı.Sonuçta saat 5 havaşını kaçırdım ve olanüstü durum nedeniyle ek sefer konulan 5.15 Havaşına da zorla yetiştim.Uçaktan inince transfer için arabaya bindim, gideceğimiz otelin sahibinin kızı da aynı anda başka bir uçaktan indiği için onu da otele benim transfer aracımla götürdük.Patronun kızı benim trasnferimle bedava oteline gitmişti.Daha da ilginç olanı kadının adı Yeşim'di ve ben eski hatıralardan dolayı bu isme de gıcık oluyordum.Bir stresle otele gittik.Sonra eğitim içindeki nefes seanslarında kulakları çınlasın nefes koçuç Esra Ekren bana sürekli teslimiyete niyet et diyor ben de pek anlam veremiyorum.Bir sürü başka güzel niyetim var aslında yine de onu dinliyorum.eğitimde öğrendiğim tüm bilgiler ve niyet edip nefese yattığım her seans inanılmaz bir deneyimdi.Teslimiyet dedikleri hayatın dizginlerini bırakmakdı ve yaradana, ruhunun iradesine teslim olmakdı.Benim için artık nefesin anlamı insanları hastalıklarından,ağrılarından,korkularından kurtarmak,doğduğumuzdan beri bir yerde bizim onu farketmemizi bekleyen ruhumuza sahip çıkmak ve bundan sonra yola ruhumuzu bedenimiza alarak devam etmek,ruhumuza sahip çıkmakdı. Ruhuna ve yaradana teslim olduğunda zaten hayat o kadar kolaylaşıyordu ki , bunu anlatınca ne kadar uçuk bir fikir geldiğini biliyorum,dünyanın öyle ilahi bir düzeni vardı ki...Ben bu eğiitmde kalpleri sevgi dolu bir sürü melekle tanıştım.Onlar benim nefes meleklerim yani ordaki nefes koçlarıydı.Onların gözlerinde ki ışığı fark ettim.Affetme seansında karşılıklı hiç tanımadığın biriyle oturup,göz göze bakarak hayatta hiç anlatmayacağım şeyleri anlatırken buldum kendimi.Seans sonuında hayatımdaki herkesi affedip,orda duran o küçük kıza yani kendi küçüklüğüme bakınca anladım ki ben Şükran annemin kucağında ( babaannemin kardeşi ,annem çalıştığı için beni o büyütmüş ve beni de çok sevdiği için pek etraftaki kimselerle payalaşmazmış buna annem babam da dahil.Büyürken en çok duyduğum  cümle öyle güzel bir bebektin ama biz seni hiç tadını çıkara çıkara sevemediktir.) tek bir kişinin sevgisiyle,anne baba sevgisi alamadan büyümüştüm.Kalbimi sevgiye açamamam ondandı.Karanlıkta sadece o vardı ve onun kucağında kalmıştım.Sonra anladım ki koşulsuz sevgi ne demek.Şimdi kendi yapacağım meditasyonlarda o küçük kıza daha çok şevkat göstermek gerektiğini biliyorum.Seansların biri de anne karnında ısıtılmış suda doğum seansı, bu seansda da annemin aslında ne kadar şevkatli olduğunu ,beni çok sevdiğini fark ettim ve onu affettim. (ona beni değil kardeşimi çok sevdiği için hep kızardım) Hayatta hep üşümemin sebebi de sanırım doğarken odanın çok soğuk olmasıydı.Ruhsal benliğimle yapılan çalışmalarla da yeniden doğdum ve özel anlar yaşadım.Bugüne kadar yaptığım tüm ibadetlerde yaradandan kendim için bir şeyler istediğimi hiç onu koşulsuz sevmediğimi farkettim. Tanrı'nın Doğum Günü adlı Burak Özdemir'in kitabını okuduğumda dine bakış açım zaten değişmişti, nefesle fark ettim ki insanların kendi ruhlarını fark etmeleri , cennetin ve cehennemin öbür dünya da değil bu dünyada olduğu , eğer ruhunla yaşarsan ve teslim olursan bu dünya senin için cennet ve sadece zihnin devrede olursa,iç sesini dinlemezsen bu dünya sana cehennem:)Akışa teslim olduğunda tüm kaynaklar sınırsız,bolluk ve bereket var,kolaylıklar var.Direnir ve hep benim dediğim olsun dersen ,inatlaşırsan hayatın tüm zorlukları seninle.Eğitimden geldikten sonra hayat o kadar kolaylaştı ki .hiç bir şey için acele etmiyorum,hiç bir şey için endişelenmiyorum.Yıllardır çekim yasasını uygular ve isterim bunların bir kısmı olur bir kısmı da olmazdı.Nefes seminerinde anlaşıldı ki verme üzerine kurulu bir düzenim var almaya kapalıyım.Almaya kapalı olunca da bolluk bereket,mucizeler ben onlara kendimi açmadığımdan bana gelemiyor.Bunu farkedince istediğim bazı şeylerin neden olmadığı kafamda yerine oturmuş oldu.Gelince bayapı bir bocaladım.Cennetten dünyaya gelmiş gibi oldum.Geldiğim bu dünyada kimse benim bildiklerimi bilmiyor,kimse söylediklerimi anlamıyor,düşüncelerim herkese çok uçuk geliyor.Bu bir süreç ve iyi ki bu yoldayım.Nefesdeki koçların çoğunluğu başka işlerde de çalışıyorlar ve ben anlam veremiyordum böyle güzel işleri var neden diğer işlerini bırakmıyorlar diye, eğitimden dönünce anladım ki bu dünyada topraklanmak için başka bir iş ve başka insanlarla iletişim içinde olmak lazım.Çünkü eğitimde öğrendiklerimizle kişinin uçup gitmesi ve ayaklarının yerden kesilmesi çok kolay.Dengelemek ancak mevcut başka bir işle oluyormuş:)

30.11.2013 saat yok

Artık farkındalıklarımı yazmaya yetişemiyorum.Aklımdan bir soru geçiyor,soruyorum ve cevabı mutlaka karşıma çıkıyor.Nefesin mucizeleri bitmeden ve artarak devam ediyor.Daha eğitimde kendimde yaşadıklarımı yazamadım bile.Dün gece rüyamda iş yerinden bir arkadaşımla ilgili bir sorunu gördüm.İşe gelince de ona hiç bir şey anlatmadım.İş yerinde iki ayrı yazıcı var biri benim yanımda biri de o arkadaşımın yanında.Bir yazı çıktısı almaya çalıştım benim yazıcı ısrarla yazmadı bayağı uğraştım neyse en son diğer yazıcıdan alayım dedim.Tam ben arkadaşımın yanındaki yazıcıya gittim onunla konuşurken kızın cep telefonunda hiç dokunmadığımız halde 3 sayısı belirdi.Şok olduk tabii .3 de meleklerle yaşamak kitabında aydınlanmış üstadlar yanında demek.Sonra arkadaşım bana 21 Aralık da nefesin 3 günlük seminerine gitmek için bir işaret istediğini ve telefondakinin bu işaret olduğunu söyledi.Bende sabah gelince ona o eğitime gitmesini tavsiye edecektim ancak kendi kararını kendi versin diye bir şey söylememiştim.Ben o an onun yanına o işaretin gelmesi için gitmiştim.Aydınlanmış üstadlar yanında deyince ,bir an enerjımi o işaretin gelmesine yardımcı olduğunu düşündüm sonra kendime geldim.Daha ne biliyordum ki yolun başındaydım ve kararlıydım.Üsad olmaya çok vardı ve şimdi bunları bu aklımla yazarken biliyorum ki aslın da bu yolda amaç hiç olmak.Bu yolda kolaylıkla,keyifle,dengeyle yürümeye niyet ettim..En sonunda da bu yolculuğun kitabını yazmak istiyorum ki okuyanlara ilham olsun yolun kendisi:)