3 Mart 2021 Çarşamba

 


Senden Gelen

Binlerce yıl emek versen de kendine, anın içinde genişleyemedikçe, tüm yaradılışla bir olduğunu deneyimlemek ne mümkün .Tüm hücrelerinde o frekansı hissetmek, içinde dolaşan o titreşimi anlamlandırabilmek,  sanırım anda, bilinçli ve farkında olmakla mümkün. Yani, şu anki baktığım yerden böyle ama herkes gibi bilinç seviyemizde, bizde, an be an değişiyoruz. Şu anki bana göre tarifi bu benim kaynakla, yaradılışla bağlantımın ve ancak deneyimlediğim kadarını paylaşabilirim. Evrenin kesin çizgileri, kuralları yok. Kim, nasıl algılıyorsa öyle şekilleniyor her şey. O yüzden de aslolan kişinin kendi deneyimledikleri. Ne kadar çok gurunun, eğitmenin, öğretmenin peşinden gidersen git kendi yolunu ancak sen açabilirsin. Ne kadar başkalarından cevap dilensen de seni eve götürecek yol senden geçmekte. Ancak sen toplayabilirsin gelirken deneyimlerinle bıraktığın taşları, eve geri dönerken . Hepsi sende gizli, çocukluğunda, anılarında, kızgınlıklarında. Seni sen yapan her şey, şimdiki sana dönüşmeni sağlayan her şey, yuvaya dönmek için bıraktığın çakıl taşları ve ancak sen onları toplayarak, anlamlandırarak eve geri dönebilirsin. 

Zaman ise şimdi, eve dönme vakti! Herkes için yol farklı olsa da ev, evin enerjisi aynı. Bıraktığımız taşları toplama zamanı. Canımız acısa da, içimiz yansa da, aşka doğru yanarak yol alma vakti. Tam da şimdi kendi küllerinden yeniden doğma zamanı, ölmeden ölme zamanı. Sona yaklaştık. Gelecek kalmadı, sadece an var hissedilecek sadece anda bir olduğunu hatırlamak var yeniden. İşte sihirli anahtar, mucizelerle dolu kapıyı açmak için seni bekliyor. Ne duruyorsun? Kendini engel olmaktan kaldır önünden ve yürü korkusuzca, teslim olarak yürü , yaradan kapının ardında ancak sen istersen kavuşma gerçekleşir ve sır perdesi aralanır .

Zaman şimdi !

Zaman senin zamanın !

Arala kapıyı ve gör muazzamlığını kendinin.

Aslolan sensin ve hep sendin, büyüklüğüne şapka çıkar.

Sonsuz bir semada, anda, bir ol tüm yaradılışla. 

Aç kapıları ardına kadar 

Şimdi kavuşma zamanı

Şükür .

Neşe ve aşkla 

Demet Ergin Boran


2 Mart 2021 Salı


 Sınırlarımızı Aşmak

Kimiz aslında biz? Nerede dururuz? Nereden sonra ileri gitmeyiz ve o an bizi durduran nedir? Kim koymuştur bizim için o sınırı oraya ya da hangi olaydan sonra, hangi yaşanmışlıkla koymuşuzdur o sınırı oraya ve  neden derin bir iz bırakmıştır içimizde bir yerde? Sanırım tek yapmamız gereken tüm sınırlarımızdan özgürleşmek ve yeni şeyler denemek. Bizi geride tutan tüm korkularımızın, acılarımızın endişelerimizin, sınırlarımızın bir adım ilerisine gitmek ve o bir adım ötesinde nasıl hissettiğimize odaklanmak, o anı deneyimlemek. Belki de o kadar korkunç değildir? Ne dersiniz Belki hiç adım atmadığımız için ya da hiç o cesareti kendimizde bulamadığımız için bilemedik bu hissi bugüne kadar. Bildiğimiz alan, bizim için güvenli alandı, sonuçları kesindi ve hep orada yaşadık hayatı. Aslında yüzlerce odası olan bir sarayda yaşarken, sadece korktuğumuz için ya da daha önceki kötü deneyimlerimizden dolayı, bakmadık başka hiçbir odaya kocaman sarayda hiç keşfetmeden diğer odaları geçiriyoruz hayatımızı. 

Şimdi keşif zamanı !

Konfor alanımızdan çıkıp yeni şeyler deneme zamanı. Kendi sınırlarımızı genişletme zamanı. Tek yapmamız gereken içimizdeki bizi geride tutan ne varsa helalleşmek. Artık hazırım demek! Yola koyulmak, o ilk adımı atmak tam da şimdi şu anda daha fazla ertelemeden, bizi kurtaracak birini beklemeden, şimdi o adımı atmak. Kendi sınırımızı aşmak, düşündüğünüzden de eğlenceli. Her gün yeni bir yanımızı keşfetmek, her gün yeni bir şey deneyimlemek. Sonuçta her zaman seçim bizim ve yeniden seçebiliriz deneyimimizi. Sonuçlarından memnun olmadığımızda her an yeniden seçimlerimizle yeni bir deneyim yaratabiliriz. Çünkü her an her seçimde yeniden yaratıyoruz hayatımızı. Özgürce ve neşeyle yaratmak her zaman mümkün ve sadece bizim elimizde. Sınırlarını aşmak için tam zamanı. Dünya yeni bir boyutu deneyimlerken, sende yeni bir sana merhaba diyebilirsin ve bütün bildiklerini unutup hayatı sil baştan yaratabilirsin. 

Bilinmeyene adım atmak, yeni seninle karşılaşmak ve eğlenerek yeni keşifler yapmak kendine ve hayata dair. Aslolan yaşamaksa, bize düşen sonuna kadar tadını çıkarmak. 

Haydi şimdi tam zamanı.

Sıra sende !

Atacağın ilk adım çok kıymetli ...

Neşe ve sevgiyle

Demet Ergin Boran

28 Şubat 2021 Pazar


 Yaşamdan Haz Almak

Ne kadar gerçekten yaşıyoruz acaba ?

Sadece nefes alıp vermek yeterli mi yaşamak için ?

Keyif alıyor muyuz yaşamdan yoksa aynı çemberin içinde dönüp duruyor muyuz deney faresi gibi ?

En son ne zaman yeni bir şeyler denedik ?

En son ne zaman saatlerce kahkahalarla güldük ?

En son ne zaman canımız çok yandı ya da aman canımız yanmasın diye en son ne zaman hislerimizi bastırdık ?

Neden bir çocuğun enerjisi tükenmezken biz en ufak bir şeyde yoruluyoruz ?

Hayatımızda asıl eksik olan ne her şeye sahipken bile ?

Neden hep mutluluğun peşinde koşma çabamız ?

Kimiz biz ve ne yapıyoruz bu kocaman dünyada ?

Yaşam dediğin şey nasıl yaşanmalı ?

Bizi bir ölüden ayıran şey ne mesela eğer duygularımızı bastırırsak ve hissetmeyi seçmezsek canımız yanmasın diye ?

Velhasıl, bunca sorunun ışığında yaşam dediğin zor zanaat. Varlığımızı anlamlandırmadan, sorular sormadan, sorgulamadan, haz almadan geçen bir ömür bence pek de yaşanmış sayılmamalı.

Bir çocuğun gözündeki gülüşü görmek, bir çiçeğin an be an büyümesini izlemek, renklerini almasına şahitlik etmek, karnına ağrılar girene kadar gülmek ve bunu sık sık yapmak, en ihtiyacı olduğu anda birine yardım elini beklentisizce uzatabilmek, kalbindeki sevgiyi yargısızca ve koşulsuzca herkese eşit olarak dağıtabilmek, her anından hesapsız kitapsız keyif alabilmek gerçekten yaşadığının belirtisidir bence.

Her yeni güne, bize verilen bir hediye, bir mucize diye bakabilmek ve günü elimizden gelenin en iyisini yaparak tamamlayabilmek, yaşamdan haz almak, bunca işin gücün arasında bir dakika soluklanıp iyi ki varım, ışığımla dünyayı aydınlatıyorum demek, tüm hücrelerimizde her nefeste yaşamın aktığını bilmek ve bunun sorumluluğunu almak aslolan!

Nefesle çıktığım bu yolculukta tüm bunlara şahitlik edebildiğim için yaşam sana teşekkür ederim.

Şimdi sıra sende var mısın ?

Neşeyle ve segiyle

Demet Ergin Boran