25 Şubat 2021 Perşembe


 

Senden Kalan

Bütün kırgınlıkların, kızgınlıkların, acıların bir anda senden alınsa gerçekten ne kalır geriye senden? 

Doğduğundan beri üzerine giydiğin kat kat kimlikleri attığında asıl sen kimsin?

Nelerden hoşlanırsın? Neler seni güldürür saatlerce?  Bir an gözünü kapatıp düşünsen, aklına ilk gelen düşünce nedir mesela? Hayallerin var mı? Sık sık hayal kurar mısın yoksa çoktan vazgeçtin mi hayallerinin peşinde koşmaktan? Uzun yıllardan sonra yeniden başlasan ve bu sefer kendin için yaşamayı seçsen kendin için ilk dileğin ne olurdu? Sahi sen en son ne zaman kendinden vazgeçtin? Hayallerinden, umutlarından, seni mutlu eden şeylerden vazgeçtin? Ne aldı bütün umutlarını elinden? Hiç düşündün mü gerçekte kimsin sen? Neler seni gerçekten mutlu eder ,hangi sürprizlerden hoşlanırsın, mucizelere inanır mısın mesela, kesinlikle taviz vermeyeceğin şeyler nelerdir, ne seni en çok güldürür ? Yoksa içinde ben bile bilmiyorum ne istediğimi diyen biri mi var? Öyleyse şimdi tam zamanı bir kağıt kalem al ve yaz sahip olduklarını, hemen şimdi, erteleme daha fazla. Şükredeceğin şeyleri yaz ve her gün yeni bir tane ekle o kağıda, emin ol her gün yeni bir şey çıkacak yazmak için ve sen her gün yeniden şaşıracaksın hayatın sana sunduklarına. Her yeni güne kendini keşfetme hissiyle uyan.  Dünyanın duyabileceğin en içten günaydınını söyle kendine mesela her sabah, farklı bir ses tonuyla. Aynada gözlerinin içine bak günde bir kere ve  "Seni seviyorum. Sen değerlisin " de. Sonra yeniden hayal kurmaya başla, unutma tüm hayaller bir niyetle başlar .Tüm kalbinle niyet et, zihninle değil! Olmak istediğin yerde, olmak istediğin kişiymiş gibi hayal et kendini .Unutma, zihin çok zeki ama çok da aptal aynı zamanda, inanacak sana ve tüm evren senin için çalışacak, yaratım başlayacak.

Kendin için bir adım at çünkü bunu bir tek sen yapabilirsin.

Bugünden başla!

Gerçekten kimsin sen?

Neşe ve aşkla

Demet Ergin Boran



 


Geçmiş

Nedir geçmiş ?

Ya özleriz ya da peşimizi bırakmaz. Orada neşe, mutluluk, unutulmaz anılar, unutulmaz arkadaşlar, ilk aşklar, ilk terkedilişler, kızgınlıklar, özlemler, öfkeler daha neler neler vardır.  Zihnimizin bir köşesi hep ordadır sanki ya yine o ana dönmek isteriz ya da o anı hiç hatırlamamak isteriz ( ya hep orada kalsaydık ya da hiç yaşamasaydık deriz ).Nedir aslında bizi bu kadar meşgul eden geçmiş? Daha da enteresan olan   "geçmiş" olmasına rağmen nasıl hala bizim üzerimizde hüküm sürer? Nasıl bizi şimdiki andan uzaklaştırır ve o ana hapis eder ve biz kendimizi sürekli aynı sahneyi zihnimizde yaşarken aynı şimdi olmuş gibi hissederken buluruz ve o anki duyguyu yaşanılanın iyi ya da kötü olması fark etmeden yaşamaya devam ederiz. Neden mi çünkü biz bir parçamızı o anda bırakmışızdır da ondan. Yola devam ederken o parçamız orada kaldığı sürece ileri adım atmak ve gücümüzü kendimizde toplamak mümkün değildir. Düşünsenize hayatlarımızda ne kadar çok böyle anlar var. Her bir anıya gücümüzün bir parçasını vere vere hayatta ilerlemişiz ve bütün bunlar aslında bizi şimdiki biz yapan şeyler. Ama her birini omuzumuzda taşıyarak yaşamak yerine şimdi o anıların hepsini son kez hatırlama ve helalleşme zamanı.  O anılardaki kişilere değil de o anılardaki hislerimize ve öğrendiklerimize odaklanmalı, başımıza gelen iyi ya da kötü şeyi kabul etmeli, bize bu deneyimi yaşatan ruhlara teşekkür etmeli ve hafiflemiş olarak yola devam etmeli, Şimdi gözlerinizi bir saniye kapatın ve derin nefeslerle unutamadığınız, sizi hep geçmişte tutan bir anıya gidin ve o anıdaki hissinize bakın, sakince, yargılamadan, sadece hissettiklerinize odaklanın, olaydaki kişilere değil, hangi deneyimi yaşatmış bu anı size ve şimdiye kadar göremediğiniz eksik parça nedir bu anıda, bir ders olsaydı bu anı ne öğretirdi sonunda size, şimdi bunu bütün sizi geçmişte tutan anılarınıza yapın teker teker ve her bir anıda

 " Şimdiye kadar göremediğimin görünür olmasına niyet ediyorum. " diye tüm kalbinizle niyet edin, yargısız, saf ve duymaya, görmeye açık bir kalple ,Tek tek her anı için bunu konsantre olup yaptığınızda ve gerçekten duymaya hazırsanız o anılarda bıraktığınız gücünüzü teker teker kendinize geri alırsınız, Kendi merkezinizde, yüklerden arınmış olarak ve geçmişinizle helalleşerek hayatın size sunacağı yeni ve keyifli olasılıklara kendinizi açmış olursunuz .Artık bu anıların seni geride tutmasına ihtiyacın yok. Geçmişinden özgürleşmek, olanı kabul etmek ve affetmek senin ileri adım atmanı sağlayacak yegane şeydir, 

Uçabilmek için önce hafiflemen gerekli !

Geçmişimizde takılı kaldığımız anlar, bizim hareket etmemizi engelleyen fazlalıklardır. Uçmak için serbest bırakmamız gereken fazlalıklar. Her yaşanan bir deneyimdi. Bunu  iyi -kötü, doğru- yanlış diye etiketleyen zihnimiz, bunu keşfettiğimizde, özgürce uçmak için sadece cesarete ihtiyacımız olduğunu keşfederiz. Gücümüzü kendimize topladığımızda cesarette bizimle olacaktır. 

Zaman şimdi!  Uyan ve seçim yap !

Neşe ve aşkla

Demet Ergin Boran