18 Mayıs 2018 Cuma

Insan Olmak Zor





Insan olmanın zorlugu ile ilgili yazmak istedim. Kadin ya da erkek fark etmez demek isterdim ama kadinin her zaman anne olarak ilave bir suru sorumlulugu daha var. Hepimiz bu dünyaya keyif almaya, sevmeye ve sevilmeye geldik ama sonuç pek de öyle olmadı ne yazık ki. Omuzumuzda bir suru yük, her birimizin kendi ülkesine ait bir suru sorunları, ailelerimiz arasında ki sorun ve problemler, sevdiklerimizin sıkıntıları derken bu örnekleri bir sayfa dolusu uzatmak mumkun, eğer birde spirutuel aleme adim atmış ve ucundan kosesinden de uyanmışsanız (yandı canim keten helva) iste o zaman ilave sorumluluklar, bildiklerinizi bilmeyen insanlarla yasama ve tekamül çabası da eklenince insan olma serüveni uzayıp gidiyor. Herkes bir hengame içinde, dünyanın karmaşıklığında, yapacaklarını zamana sığdıramadan, ertelemelerle ve cesitli sorunlarla mücadele ederek tamamlıyor omrunu. Ben bu dünyaya gelme sebebimizin, gelmeden once belirlediğimiz dersleri deneyimlemek olduğuna inanıyorum. Simdi  eğer bu dersleri gecemezseniz dünyaya tekrar geri döndürüleceğinizi  bir dusunun. Geri gelirken de bildiğiniz herseyi unutarak yeniden doğacaksınız, tum bildiklerinizi tekrar keşfetmek için yine inanılmaz cabalar,zorluklar, acılar, sevgi arayışları uzayıp gider. Bunun tekrar yasanmaması için derim ki bu zorlu dunya deneyiminde uyanma vakti geldi. Kendimizi keşfetme, güçlerimizin farkına varma, tek ve benzersiz olduğumuzu, bu dünyaya sunmak için hepimizin içinde farklı bir hazine olduğunun farkına varma, kendimize uyanma zamanı. Insan olmanın zorluğundan silkinip aslında Allah'in sevdiği, koruduğu, kolladığı bir ilahi çocuk olduğumuzun farkına varma zamanı. Bu dünyaya özgür irade ile geldik ve secimlerimizde özgürüz, geleceğimizi de bugun ki secimlerimiz belirliyor. Ya uyanıp kendimizi kesfe çıkarız ya da insan olmanın zorluğunu deneyimleyerek bu dünyadan uyanmadan göç ederiz. Secim bizim. Değişim bizim elimizde. Simdi sorumluluk alma vakti, mutsuz olduğumuzda, hayatin zorlandığımız alanlarında sucu başkalarına atma devrinin sonuna geldik, ortada bir mutsuzluk varsa evet etrafımızdaki insanlar bize bu konuda yardımcı ama başrol bizim ne yazık ki, bu mutsuzluk, hayal kırıklığı anini bir şey öğrenmek için seçtik ve etrafımızdaki insanlarda bize bunu göstermek için rollerini en iyi şekilde oynadılar. Simdi filmin gidişatını değiştirmek için başrol oyuncusu olarak sorumluluk almak ve birseyler yapmak vakti geldi. Kızmak, aglamak, insanları suçlamak bize sadece zaman kaybettirir. Sureci sessizce izlemek ve içinde ki dersi görmek ise hayatimizi degistirir. Farkindaligimizi hislerimize verdigimizde, bu hissi cocuklugumda nerede yasadim, kim bu kizginliga sebep oldu ve ogrenmem gereken ne dersek, iste o an hayatin yonu degisir. Yavas yavas neden bu dunya da oldugumuz, bu sıkıntıları neden yasadigimiz sorularinin cevaplari tek tek karsimiza cikar. Biz anladikca ve kesfettikce de hayat parcalarini tamamlamak için bizi bekleyen bir yapboza doner. Siz yeni bir parca bulmak için kendinizi kesfe dogru bir yolculuga cikarsiniz, yerini buldugunuz her bir parca size bolluk, bereket,ask, sevgi gibi mucizelerle geri doner. Iste bundan sonra insandan ote birsey oldugunuzun farkına varirsiniz. Aslında gorunmeyenin otesinde nelerde varmis, sapka cikarilacak bir ilahi plan, etrafinizda rollerini yapan her yüce ruha sonsuz sukran duyarak, kizilacak bir şey olmadiginin kesfine vararak, dun yaya ayni gozlerle ama baska bir acidan bakarak yasamak, iste bu bugune kadar uyudugumuz insan olma uykusundan uyanmak ve olmeden olmek demek. Insan bedenlerimizin otesinde neseyi ve koşulsuz sevgiyi deneyimlemeye can atan bir ruha sahibiz, kesfedebilmek, her an daha da cok buna uyanmak dilegiyle.

Sevgi, nefes, isik ve askla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder